30 Ekim 2010 Cumartesi

Çok Uçlu Tornavida Seti

Küçük bir aradan sonra hepinize merhaba:)
Bugün çoğumuzun değişik zamanlarda işine yarayabilecek, ufak tefek tamirat işlerimizi halledecek bir tornavida setini tanıtmak istedim. Bir çoğumuzun evinde değişik boy ve uçlarda tornavidalar vardır, bu setin güzelliğiyse tek sapla bir çok ucu kullanmanıza olanak tanımasında.


Eğer sizin de içinizde benim gibi "Acaba bu nasıl yapılmış?" merakı varsa bu tip bir tornavidaya çalar saatinizi sökerken, uzaktan kumandalı arabanızın motorlarını sökmeye çalışırken, mouse vs gibi basit elektronik aletleri kurcalarken veya evdeki ufak tefek priz vs değiştirme işlemlerini yaparken çok ihtiyacınız olacağı kesin. :)


Tornavida setimiz sert bir plastik kutu içinde, yine sert şaffaf plastikten bir koruma kapağıyla kapatılmış olarak geliyor. İçine genel olarak bakacak olursak da değişik boy ve uçlarda 48 parça uç, sap ve uzatma aparatından oluşan 50 parçalık bu setle söküp takamayacağınız vida kalmaması lazım.


Uzatma parçası sapa, seçtiğiniz uç da uzatma sapına mıknatıs ile tutunuyor. Mıknatısın tutma oranını iyi ayarlamışlar. Birşey sıkarken ve sökerken çıkıp gidecek kadar gevşek değil, aynı zamanda bir taktınız mı çıkarmak için kendinizle savaşağınız kadar çekici de değil. Uzatma parçasını taktığınızda tornavidanın boyu yaklaşık 25 cm oluyor ki, arada derede kalan yerlere yetişmek için bence yeterli.


"Yok  benim işim o kadar uzaklarda değil" derseniz de ucu direk sapa takıp daha kısa ve kontrolü daha kolay bir tornavida elde edebilirsiniz. O zaman da uzunluğu sanırım 13-14 cm civarında olacaktır. Tornavidanın arka kısmı saptan bağımsız dönebildiği için birşeyler söküp takmak oldukça rahat olmuş. Tornavidanın 12 başlık ucundan oluşan 4 seti var, bunlara tek tek göz atacak olursak;


1. sette düz tornavida uçları bulunuyor. Burada dikkatimi çeken nokta ise 1,5-2,0-2,5-3,0-3,5 numara uçların her birinden ikişer tane konulmuş olması. Burada uçlar dayanıksız olduğu için mi ikişer tane konuldu yoksa gerçekten çok ince olduklarından kaliteli bile olsalar yamulabilirler mantığıyla mı bu uçlar ikilendi anlayamadım. Zaman içinde kullandıkça anlayacağız. Ama kabul etmeliyim ki uçlar çok ince olduğundan çok zorlanırlarsa kaliteli olsalar bile ağızlarının yamulma ihtimali çok yüksek. Ne kadar ince olduklarını anlamanız için bir örnek vereyim:
T1,5 ucu daha önce burada incelediğim Pro Trek saatimin üstündeki küçüçük vidaya oluyor:)


2. sette ise bizim "Yıldız uç" dediğimiz ecnebi tabiriyle Philips tornavida başları var.:) Burada dikkatimi yine aynı konu çekiyor, bir adet 0 numara, 4 adet bir numara uç var. Devamında ise genelde ABD menşeili ürünlerde kullanılan 6 başlı yıldız vidalara uyan 5-6-7-8- ve 2 adet 9 numara uç var.


3.set ise yine Philips uçların 8 başlı olanları ile başlıyor. 2 tane 0 numara, 3 tane 1 numara uç var. Devamındaysa normal yıldız uçların çok ince olan 00 numarasından 4 tane ve 2.sette 1 tane olan 0 numaranın devamı 3 tane 0 numara uç bulunuyor.


4 sette yine 6'lı yıldız uçların 10-15-20 numaralarından ikişer adetle başlıyoruz. Devamında ise "alyan veya alyen" dediğimiz vidalara uyacak altıgen uçların 0,9-1,3-2,0-3,0 ve 4,0 numaraları bulunuyor.

SONUÇ OLARAK:


50 parça tornavida seti denince aklınıza 50 değişik uç gelmesin. Önceden dediğim gibi en çok kullanılan uçların genelde kullanım oranlarıyla orantılı olarak yedeklerinden oluşan bir setle karşı karşıyayız. Çok büyük vidalar için uçlardansa daha çok küçük ve belki orta boy vidalarla işi olan, profesyonel hayatta değil de ufak tefek tamirat işlerinde kullanacaklar için fiyat/performans oranı uygun bir set olduğu kanısındayım. 15 liraya İzmir Kipa'dan aldım. Burada tanıttığım Buck çakımın küçük olanının cep klips vidaları sürekli gevşiyordu, vidaları da oldukça küçük 6'lı yıldız uç olduğundan bu seti alma ihtiyacı hissettim ve oldukça yardımcı oldu. Daha önce normal yıldız veya düz tornavida ile doğru düzgün sıkamadığım için sürekli gevşeyen vidalar şimdi taş gibi:) "Biz de daha önce mankenlik yaptık abiii" diyen Kıvanç kadar kendime güvenmesem de bu konulardan az çok anladığımı düşünüyorum, ondan uçlar fiyatına göre bana kaliteli göründü. Ama kullanmadan yine de kesin sonuçlara varmanın alemi yok.

Bu arada en başta söylediğim gibi etrafınızdaki araç gereçlerin nasıl yapıldıklarına benim kadar meraklıysanız ve Discovery Channel izleyemiyorsanız BURADAN 9 sezonluk How It's Made torrentini indirebilirsiniz. 23 gb'lık çok güzel bir arşiv, elinizde bulunsun derim.

10 Ekim 2010 Pazar

FLV2MP3.com ile Online Video/Müzik Çevirme

Arkadaşlar bugün bir ürün değil de bir hizmet ile karşınızdayım. Siz de eğer benim gibi bir video izleme canavarıysanız, büyük ihtimal izlediğiniz çoğu videoyu indiriyorsunuz. :) Hatta bazen bazılarında çalan şarkı çok hoşunuza gidiyor, video sahibine soruyor vs ama sonuç alamıyorsunuz. İşte tam sizler için bir hizmet:
FLV2MP3.com

Biliyorum konuya aşina olanlar için çok basit bir durum. Video izle, hoşuna giderse tarayıcına eklediğin eklenti sayesinde bas bir tuşa indirsin. İsmini ver, gerekli klasöre kopyala, tamamdır:) Ama unutmayın ki bir link gönderdiğinizde en beklemediğiniz arkadaşınız bile "Abi bu Youtube bende açılmıyor" diyebiliyorsa, emin olun video kaydetmeyi bilmeyen, kaydettiğinden mp3 çekemeyen nice fakir ama mağrur Türk evladı var:)

Benim video tutkumu göstermek açısından ufak bir ekran görüntüsüyle başlayalım. Gerçi artık eskisi gibi arşivlemiyorum, çoğunu izleyip geçiyorum ama arşivcilik bi kere kanımıza girmiş can çıkmayınca huy çıkmıyor:)


Şimdi gelelim konumuzun özüne.. Bu sistemin güzel tarafı program kurmadan bütün işlemi internetten yapabiliyor olmanız. Gerçi bu tip işlemleri yapan programlar da genelde küçük çaplı basit programlar ama uğraşmak istemeyenler için online halletmek en temizi.

Diyelim öyle yüce bir şahıssınız ki yasak olmasına(!?) rağmen Youtube açabiliyorsunuz. Orada izlediğiniz bir klip hoşunuza gitti, ama şarkıyı söyleyeni bilmiyorsunuz. Veya genelde havacılık videolarında başımıza gelen arka plan müziğinin kimin olduğunu bilmiyorsunuz. Bunu mp3 olarak indirmek çok kolay.


Yapacağınız şey çok basit, önce adres çubuğumuzdan videonun olduğu konumu alabilmek için adresi kopyalıyoruz ve www.fl2mp3.com sitesini açıyoruz. Orada bizi Convert by Link, Convert by Upload ve Download seçenekleri karşılıyor. Her türlü ihtaimale göre site yapılandırılmış, şarkının veya videonun kaçarı yok, onu indireceğiz:) İlk seçenekten başlıyorum, link vasıtasıyla indirme:


Az önce Youtube'dan kopyaladığımız adresi buradaki kutuya yapıştırıyoruz ve mp3 yaptırmak için "Download High Quality MP3" seçeneğini seçiyoruz.


Sonra sistem bizim için ilgili adresten videoyu indiriyor ve online ortamda bize çevirisini (conversion) yapıyor. Bu 8 mbit internet ile 30 sn gibi bir sürede oluyor. Bağlantı hızınıza göre süre biraz daha artabilir.


İşlem bittiğinde otomatik olarak "Farklı Kaydet" penceresi açılıyor ve şarkınızın adını verip istediğiniz yere kaydediyorsunuz. Evet nur topu gibi 128 kb/sn kalitesinde mp3'ünüz oldu:) Bu kadar mı? Hayır!


"Ben uğraştım kardeşlerim uğraşmasın" diyen paylaşımcılardansanız bu işlem sonucunda ortaya çıkan şarkıyı ister HTML olarak websitenize ekleme, ister forumlara koyma, ister e-posta ile gönderebilmeniz için kodlar çıkıyor. Buradan istediğinizi kopyalayarak şarkınızı paylaşabilirsiniz.

Videoyu yine video olarak indirmek istersek de yapacağımız işlemler yine çok basit:


Bu sefer yukarıdaki resimdeki MP3 kısmını değil de "Convert to MP4, DIVX, etc" kısmını işaretleyip tuşa basacağız.


Yine diğer işlemde olduğu gibi dosyayı kendi sistemine indiren site, çevirmeden önce istediğiniz formatı seçebilmenize olanak sağlayan yukarıdaki pencereyi sunuyor. Buradan ister MP4, ister DivX yapın, ses ve video kalitesini seçin, çözünürlüğü belirleyin, isterseniz e-postanıza da link gelmesi için adresinizi verin, dosyanıza isim verin ve "Next" tuşuna basarak son adıma geçiş yapın.


Site sizin için izlediğiniz videoyu bir önceki belirlediğiniz kıstaslarda çevirecek ve aynen mp3'ün sonunda yaptığımız işlemlerle dosyamızı kaydetme imkanı sunacak.

Gelelim 2.seçeneğe; elinizde daha önceden indirilmiş bir video var ve siz bu videonun mp3 olmasını veya formatının değiştirilmesini istiyorsunuz. Yine yapmamız gerekenler çok basit ve üsttekilere benzer.


Bu sefer ilk ekranda "Convert by Upload" kısmını seçiyoruz, sonra oradan bilgisayarımızda çevrilmesini istediğimiz dosyayı bulup seçiyoruz. Ben örnek olarak Avrupa Yakası'nda Burhan Altıntop sahnelerinin kamera arkasını gösteren bir video seçtim. Mp3 olarak değil de video olarak istiyorum. Sadece flv formatından kurtarıp avi veya diğer bir formata çevirmek istiyorum.


Sisteme dosyanız yüklendikten sonra size yine çevrim öncesi istediğiniz ayarları yapabilmenize olanak sağlayan pencereyi açıyor ve siz seçimlerinizi yapıp "Next" tuşuna basıyorsunuz.


Sonra olan şeyler yine aynı, sistem sizin istediğiniz format ve çözünürlüğe göre videonuzu çeviriyor.


Burada da yine isterseniz bilgisayarınıza kaydettiğiniz videoyu arkadaşlarınızla değişik ortamlarda paylaşmanızı sağlayan kodlar çıkıyor. Sonrası size kalmış:)


Sitenin bize sunduğu son seçenek olan Download kısmıysa en beğendiğim bölümlerden birisi oldu. Eskiden .flv dosyalarını indirirken indiren programlar size bir seçim şansı sunmaz, direk internetteki dosyayı flv formatında indirirdi. Sitemiz sayesinde ise link'ini verdiğiniz dosya size değişik format ve çözünürlüklerde sunuluyor, siz istediğinizi indirebiliyorsunuz.

SONUÇ OLARAK:

Ben sitenin basit ama etkili tarzını beğendim. Sizi gereksiz ayrıntılarla boğmuyor ama aynı zamanda size seçenekler sunuyor. Bu işleri yapan programlardan bilgisayarınızda kurulu değilse online olarak basitçe müzik veya video indirebileceğiniz,veya elinizdeki videoların formatlarıyla oynayabileceğiniz güzel bir site. Sistem temiz çalışıyor ben torrent'le birşeyler indiriyor olmama rağmen herhangi bir takılma sorunuyla karşılaşmadım.
Resimli anlatım olunca sanki çok ciddi birşeyler dönüyormuş gibi durmuş, aslında bakkaldan ekmek almak daha zordur, git üstünü değiştir, ayakkabıları giy, asansör bekle vs :))




5 Ekim 2010 Salı

Logitech ChillStream Game Pad

Türkiye'de Gamepad denince akla ilk PES gelir. Merakla beklenen PES 2011 torrentlere düştü, yeni sezon başladı:) Kaliteli Game Pad denince de akla ilk Logitech gelir. İşte bende Ağustos sonunda aldığım Logitech Chill Stream'in incelemesiyle tekrar karşınızdayım. Hemen belirteyim ki aldığımda fotoğraflarını çekmemiştim ondan kapalı halini ve içeriğini vs gösterebilmek için başka birinin çektiği fotoğrafları kullanacağım.



Kabul ediyorum ki ürün çok kibar görünmüyor. Logitech'in şekil olarak hem daha karizmatik hem de daha şık görünümlü modelleri mevcut. Ama bu pad de ele çok güzel oturuyor. Adeta elinizle bütünleşiyor. Aynı zamanda benim gibi sadece analog kısmıyla oynayabilenlerdenseniz size iyi bir haberim var, analog joysticklerden biri sol üstte yer alıyor.


Ürün standart vakumlu kutuda geliyor. Aldığımda açabilmek için oldukça çaba sarfettiğimi çok net hatırlıyorum. Kutu içeriği ise aşağıdakilerden oluşuyor.


İçerik oldukça basit. Game pad, Windows XP'de kullanacaklar için bir Mini Disc'te sürücüler ve kullanma kılavuzu. Ürün vista ve win7 tarafından direk tanınıyor ondan sürücü kurmanıza gerek kalmıyor. Kablo uzunluğu 2 metre, benim gibi dizüstü bilgisayara bağlayanlar için fazla bile. Ama bilgisayara takıp uzaktaki bir koltuğa vs oturanlar için aynı rahatlığı sağlar mı bilmiyorum.


Logitech ürünün tasarımı konusunda XBOX 360 game pad'inden oldukça "esinlenmiş" :) Neredeyse kardeş gibiler. Ama sanmayın ki basit bir taklitçilik olayıyla karşı karşıyayız. Aslında bu game pad Microsoft tarafından Games for Windows Live için onaylanmış iki konsoldan birisi. Diğeri de zaten orjinal XBOX 360 kumandası. :)


Game pad'i taktığınızda bilgisayar zaten direk XBOX 360 controller for windows olarak görüyor, oradan siz pay biçin...Şimdi gelelim asıl fasulyenin faydalarına...


Logitech adını boşuna Chill Stream koymadı. Ürünün en temel özelliği saatlerce oyun oynamaktan terlemiş ellerinize bir çare bulmaktan geçiyor. Ve bulmuşlarda. Altına ekledikleri bir fan sayesinde ürünün ele temas eden kısımlarından elinize soğuk hava üflüyor ve bu sayede "Abi tam şut çekiyordum elim kaydı" bahanesini iptal ediyor:)


Gördüğünüz gibi sadece üst ve yanlarında değil, altlarda bile elinize hava üfleyen kanallar mevcut. Fan için hava girişi de üstteki petekli bölümden yapılıyor.


İşte size bu güzelliği sağlayan teknolojiyi hayata geçiren tuş. Konsolun sol alt tarafında bulunuyor. Low durumunda yanıp sönerken high modunda sürekli yanıyor. İsterseniz kapatma seçeneğiniz de mevcut. Ayrıca bu tuş diğer tuşlar gibi üstte değil tam aksine hafif gömülü vaziyette ki oyun esnasında hatayla bastım, kapandı, açıldı gibi dertleriniz olmuyor. Ya basıp açıyorsunuz, ya da kapatıyorsunuz.


Start'la Back tuşlarının arasında büyük, üstünde Logitech yazan ve kenarında 1'den 4'e kadar numaralar olan bir tuş bulunuyor. Tuşun adı Windows Vista tuşu olarak geçiyor. Çok da bir esprisi yok bilgisayara bağlı kaçıncı kol olduğunu gösteriyor. Basmalı bir tuş ama ne Vista'da ne de Windows 7'de basarak bir fonksiyonu aktif hale getiremedim. Yok çok gereksiz, ya da beni aşan bir teknoloji, hangisi seçemedim:)


Game Pad'in tuş takımı oldukça rahat kullanılıyor, ve 10 tuşa sahip. Tuş takımı eskisi gibi Play Station'ın kare üçgen tuşları gibi değil de artık PES settings ekranlarında da gördüğümüz X-Y-A-B görünümde.



RB-LB RT-LT tuşları oldukça ergonomik, bsaınca takılı kalma gibi sorunları yok ve oyun esnasında oldukça güzel çalışıyorlar. Fotoğraftan aynı zamanda hava girişinin üstte kalan kısmını da görebilirsiniz.

SONUÇ OLARAK:

Logitech yine adına yakışanı yapmış. Kaliteden ödün vermeden uygun fiyata çok iyi bir Game Pad ile karşımıza çıkmış. Ben ürünü 25 Ağustos'ta Balçova Media Markt'tan 42,90'a almışım ki saçma sapan her tuşu takılan, kocaman olduğu için elime oturmayan kolları düşünürsek, hele de Logitech kalitesini düşünürsek oldukça makul bir fiyat.

Benim ellerim küçük olduğundan hiçbir kolda bulamadığım rahatlığı bu kolda buldum. Ama yaba gibi elleri olan arkadaşlara biraz küçük gelebilir.

Ürünün hava üfleme özelliği olması çok güzel. Özellikle Low modunda hem yeterli havayı üflüyor hem de rahatsız edici olmayan bir ses seviyesinde bunu başarabiliyor. Ama High moduna alınca fanın sesi gerçekten itici olmaya başlıyor. Verdiği havanın tatlılığını düşünsek de ben High modunda kullanmıyorum. "Ya arkadaşım benim havayla falan işim olmaz elime otursun yeter" diyen arkadaşlar için ayrıca kapatma özelliğinin olması da bir artı. Ürün 90 sn kullanılmazsa fan otomatik susuyor, ilk tuşa basılışında ise görevinin başına dönüyor.

Vista tuşu dedikleri tuşun bir artı veya eksi fonksiyonunu göremedim. Benim bilgisyarımda tek game pad takılı olduğundan 1 tuşu yanıyor o kadar.

İşin en önemli kısmına gelecek olursak, tuş takımı, analog ve dijital yön tuşları kusursuz çalışıyor. Özellikle analog tuşlar inanılmaz hassasiyette, PES 2011'de paslaşmanın önemini ve pası atabileceğimiz yeri seçebildiğimizi düşünürsek oldukça işimize yarayacağı kesin. Ben 2 aya yakındır sorunsuzca keyifle kullanıyorum, ilk çıktığı zamanlarda 80-100 lira arasına satıldığını düşünürsek şuanki fiyatı bedava.

Ben pad'i Need for Speed vs diğer oyunlarda denemedim. Ondan bu şekildeki yarış vs oyunlarındaki performansı hakkında okuduklarım haricinde kişisel bir değerlendirmem yok. Siz değerli okuyucularımdan özellikle ricam bu oyunları bu game pad'le oynamışlığınız varsa lütfen aşağıdaki yorumlar kısmında kendi deneyimlerinizi ekleyin.

Bu da kendi Quaresma Videom, biraz kısa ama idare edin :)

4 Ekim 2010 Pazartesi

Lafuma Memphis Yandan Asmalı Çanta

1930 Yılında Victor, Alfred ve Gabriel Lafuma kardeşler tarafından Fransa'da kurulan Lafuma o günden bugüne doğa sporları ve günübirlik kıyafetler konusunda kendisini geliştirerek piyasada haklı bir ün ve itibar elde etmiştir. Bugün sizlere İstanbul'da AirPort Alışveriş merkezindeki Outdoor malzemeler satan mağazadan aldığım ufak Lafuma çantayı tanıtacağım. Sanırım mağaza kapanmış artık yerinde başka bir mağaza var.


Çantamız oldukça bol cepli ve kaliteli kumaştan güzel bir işçilikle imal edilmiş. Elinize aldığınızda kalite hissini farketmeniz çok kısa sürüyor:) Gerçi kaliteli sırt çantaları ve çadırlar üreten bir şirket için şaşılacak durum değil.Çanta içindeki bölmeler ve kartlıklar sayesinde cüzdan almadan yola çıkmanıza olanak sağlıyor. Sade tasarımlı çantanın ön kısmında Lafuma isim ve logosunun nakışla işlenmiş halinden başka bir desen veya baskı bulunmuyor. Hemen öndeki fermuarlı göz sakız, kolonyalı mendil, ince bir bloknot ve kalem gibi kullanım amacınıza göre değişebilecek birçok şeyi alabilir.


Çantanın çift fermuarlı ön gözünü tam olarak açabiliyoruz. Dediğim gibi bu taraf tamamen cüzdan gibi tasarlandığından kapağın 180 derece açılması güzel bir özellik. Hem sağ hem de soldaki fileli bölümlere kart, bozuk para vs gibi ufak tefek şeyleri koyabilirsiniz. Sağdaki gözü sanıyorum ki sırf bozuk para koyulabilsin ve bunlar dağılmasın diye fermuarlı yapmışlar.

Kartlık kısmındaki bölmeler oldukça geniş tasarlanmış. Kredi karınızın neredeyse 1,5 katı genişliğindeki şeyleri bile rahatlıka koyabilirsiniz. Bu özellik bize alıp koyarken da ayrıca rahatlık sağlıyor. Ama dikkatsiz arkadaşlara geniş bölmelerin düşme tehlikesini arttırdığını hatırlatmakta yarar var. :)

Sol tarafın üst kısmında anahtarlığınızı asabileceğiniz klipsli bir parça bulunuyor. Bu sayede anahtarlarınızı çantadan çıkarmadan kapınızı açma imkanınız veya akbil basma imkanınız ( fakirliğin gözü kör olsun:)) var. Ama ara parça biraz daha uzun tutulsa bu işlemler daha kolay yapılabilirmiş.

Bu parçanın arkasındaki fermuarlı kısım nakit paranızı güvenle koymak açısından ideal. Çantanın bütün cepleri oldukça geniş bu sayede kullanımda kişiye büyük bir rahatlık ve çeşitlilik sağlıyor.


Gelelim arkadaki baba bölmeye. Bu bölme ön taraf gibi tam açılmıyor. Ama fermuarlar çantanın sağ ve sol alt köşelerine kadar gittiğinden buraya da birşeyler koymak veya almak çok kolay. İçine benim biri oldukça hacimli cep telefounum olan E61 dahil iki telefonu oldukça rahat alıyor. Sigara içenler sanıyorum sigara, çakmak gibi gereksiz alet edavatlarını da buraya koyabilirler. İçindeki fileli bölme aslında müzikçalar için ayrılmış.


Eğer müzikçalarınızın benimki gibi dıştan şarkı değiştirmeye yarayan bir parçası varsa o zaman hiçbir zaman çantadan çıkarmadan şarkı değiştirme durdurma vs işlerinizi kolaylıkla halledebilirsiniz.


Çantanın arka kısmına gelecek olursak askılarını çıkarınca kemerinize takabilmenize olanak sağlayan bir parça arkada sizleri bekliyor. Çıtçıtlardan sökmeden de kemerinizden geçirebilirsiniz. Gerçi gömlek veya tişörtünüzü pantolonunuzun içine sokmuyorsanız bu şekilde kullanmanız zaten imkansız. Sokuyorsanız da bu şekilde kullanarak eskiden 5110'larını kemerlerine takan amcalardan ne farkınız kalacağını şimdi hayal edemedim:)))


Çantanın su alma durumuna gelecek olursak... Yukarıda gördüğünüz gibi direk musluk suyu altına tuttum kumaşı kesinlikle su geçirmiyor. AMA...
Ne yazık ki fermuar kısımların kumaşı mumlanmadığı için fermuarların kumaş kısımlarından içine su girebiliyor. Bu su çok fazla değil. Örnek olarak dışarıda yağmura yakalandığınızı varsayalım, çok fazla zaiyat olacağını düşünmüyorum. "Zamanım var uğraşmayı da seviyorum" diyorsanız fermuarların kumaş kısımlarını içten mumlayabilirsiniz, bu da baya etkili olacaktır.

SONUÇ OLARAK:

Lafuma yıllardır çalıştığı sektörde ismini neden böyle güzel yerleştirğini bana bir kez daha kanıtlamış oldu. Çanta gayet şık ve lüçük boyutlarına rağmen kendisinden beklenmeyecek bir hacme sahip. İçindeki cepler sayesinde hem cüzdan hem de cep telefounu, sigara vs gibi bütün döküntülerinizi tek yerde toplayabilecek faydalı bir ürün. Ne kadara aldığımı hatırlamıyorum ama 20-30 lira arası bir fiyatı vardı, sağladığı faydalara bakılırsa çok da büyük bir fiyat etiketi sayılmaz. Ripstop kumaş sayesinde delindiğinde yırtılması engellenir.

Eğer benim gibi şişkin pantolon ceplerinden hoşlanmıyorsanız mutlaka bir tane edinmelisiniz. Tek eksisi ne ön ne de arkadaki gözü güneş gözlüğü kılıfı alacak kadar geniş değil, bu yüzden yaz aylarında bazen sorun olabilir. Ben o işler için bunun bir büyüğü adidas çantamı kullanıyorum, belki bir gün burada onu da sizler için incelerim.:)