Hepinize tekrar merhaba!
Bir süredir özel nedenlerle yazamıyordum, artık böyle bir sıkıntım kalmadığı için Adidas Jett M koşu ayakkabısı incelemesiyle karşınızdayım.
İşte yaklaşık 10 gün önce aldığım, daha doğrusu hayatımda ilk defa aldığım, koşu ayakkabılarım. Genelde uca doğru kalkan burunları, saçma sapan rengarenk oluşları ve tam ayak ucunuzun kırıldığı noktalardan patladıklarını bildiğimden hiç tercihim olmamışlardı. Fakat son 6 ayda verdiğim 10 kilonun 1,5 kilosunu geri aldığımı fark ettiğimden beri işi koşuya taşımamın zamanının geldiğinin farkındaydım.
İşte bu yüzden yaptığım araştırmalar sonucunda en iyi fiyat performans oranının Adidas Jett M modelinde olduğunu gördüm. Çünkü gittiğim Boyner, YKM, Yalı Spor gibi büyük spor reyonlarının olduğu mağazalarda "İşte bu ya!" dediğim bütün koşu ayakkabılarının 200 TL sınırının üstünde olduğunu gördüm. Tamam zevkimi ve kaliteden anlayışımı bir kez daha onaylasam da koşmak için 289 TL gibi paralar vermek hala bana uzak göründü. Her ne kadar aslında ben Nike ayakkabıları daha şekilli bulsam da her zaman aldığım Adidas ayakkabılar daha dayanıklı çıktı, ondan bende koşu gibi genellikle benim outdoor mekanları tercih ettiğim bir sporda dayanıklılığın ön plana çıktığı (bence) Adidas'ı seçtim.
Üstteki fotoğraftan da anlayabileceğiniz gibi ayakkabılar siyah ve Adidas'ın "The Brand with Three Stripes" ismiyle anılmasını sağlayan üç seridi de ayakkabının kendisi gibi siyah. Her ne kadar üç şerit daha parlak maddeden yapılmış olsa da bu durum ayakkabının genel sade tarzını değiştirmiyor. Taban ise gri ve dış kenarında AdiPrene+ yazıyor.
Şimdi ayakkabıyı tanıtmaya başlamadan önce genelde bir çok Adidas modelinde gördüğünüz ama çoğunuzun ne olduğunu çok iyi bilmediğini tahmin ettiğim AdiPRENE teknolojileri üzerine konuşalım. AdiPRENE Adidas'ın tabanlarında kullandığı bir teknoloji ve şuanda AdiPRENE ve AdiPRENE+ olarak ikiye ayrılıyor. Ve ilginç bir şekilde AdiPRENE topuk kısmında yer alarak ayağa gelebilecek bütün şoku emerek eklemlerinizi korumaya yardımcı olurken AdiPRENE+ ayak ucunda yer alarak tam ters etkiyle ayağın maksimum itimini sağlıyor. Zaten kimse koşarken ayak ucunun gelen bütün gücü emmesini istemezdi herhalde? İşte Adidas'ın teknolojilerinin anlatıldığı güzel bir video da burada:
Tabandan bahsederken konuşacağımız tek şey AdiPRENE değil tabi ki. Bir de Blown Rubber teknolojisi var. Kısaca Blown Rubber ayakkabı tabanlarında kullanılan yumuşak ama dayanıklı bir kaplama teknolojisi.
İşte ayakkabının tabanı tam olarak böyle. Bu dizayn gerçekten uzun süredir gördüğüm en iyi çekişi sağlıyor desem yeridir. Daha önce Merrell Motive Bot yazısında uzun uzadıya anlattığım Vibram tabanların aksine hem arazide yüksek tutunma kabiliyetine ve dayanıklılığa sahipken hem de ıslak fayans, ıslak asfalt gibi zeminlerde bile oldukça tutucu bir malzeme. Asla ayağınız kayacakmış gibi hissetmiyorsunuz. 4 X 4 araçla gezmek gibi bir şey :)Bu arada siyah Blown Rubber arasında kalan gri kısımların oldukça hafif ve yumuşak bir malzemeden yapıldığını da belirteyim. Buralar taş, diken gibi cisimlerin batmasına biraz müsait ama ayakkabıma Ankara Sorgun'da gittiğimiz piknikte saplanan odundan (abartmıyorum çok büyük bir parçaydı) bana zarar gelmediyse, size de kolay kolay bir şey olmaz.
Ayakkabının iç kısmında da sade tasarım devam ediyor. Üç şeridimiz burada da aynen dış taraftaki gibi siyah ve parlak. Ama bu kısımda dışın en başındaki şeridinde yazan Jett yazısı yok. Zaten dış kısımdaki de oldukça dikkatli bakmazsanız görülebilecek şekilde değil.
Arkadan bakıldığında üste kadar uzanan kısımdaki gri Adidas yazısı ve bileği destekleyen yüksek arka kısım dikkat çekiyor. Buradaki kısım eski ayakkabılarıma göre biraz yüksek geldiğinden kerata kullanmadan giymek bana biraz zor geldi.
Üstten görünüşte de aynen arkada olduğu gibi dildeki gri Adidas yazısı en dikkat çeken kısım. Hazır bu bölümü anlatırken şunu da belirtmek isterim ki oldukça derli toplu tarzı olan bu ayakkabıyla ayaklarınız olduğundan bir numara küçük gibi görünebilir:) Bu arada tabandaki adidas yazıları ilk birkaç giymede döküldü, buna anlam veremedim. Ama ayakkabının iç kısmında kaldığı için ve tümden dökülüp en azından kirli görüntüyü engellediği için çok da önemsemedim.
Önden bakıldığında en çok hoşuma giden olay genellikle Nike koşu ayakkabılarında olan ve ayakkabının tabanının burna kıvrıldığı o görüntünün olmaması. Önden herhangi bir spor ayakkabı gibi durması hoşuma gitti çünkü o dediğim tasarımı sevmiyorum.
Ayakkabının büyük kısmı maksimum hava akışını ve ayak kokusunu engellemek adına petek yapıda. Sert rüzgarlarda peteklerin hava aldığını hissedebiliyorsunuz. Tabi ki ayakkabılar GoreTex olmadığından yağmurlu günlerde özellikle üstteki petek kısımlarından su alabilir. Tabi ki GoreTex olanlarının 300 TL sınırına yakın olduğunu da hatırlatmakta fayda var...
Tekrar ilk fotoğrafımıza dönecek olursak;
Normalde bu tip koşu ayakkabıları şuan tam adiPRENE+ yazısının olduğu bölümlerden patlar. Bu yüzden bu ayakkabıları alırken o bölümün tak iki deri parçanın dikişinin olduğu, sağlam bir bölge oluşu dikkatimi çekti. Aynı zamanda ayakkabı tabanı topuktan başlayarak tam parmak ucunuza kadar ayağın doğal hareketi düşünülerek tasarlandığından ayakkabınız dediğim bölgeden hiç kırılmıyor. Normal bir ayakkabıyla yürürken tabanı düz olduğundan ayağınız bu bölgeden kırılır. Ama bu koşu ayakkabısının tabanı topuktan başlatıp parmak ucuna kadar aynen üstteki adiPRENE videosunda gösterdiği gibi kavisli olduğundan ayağınız kırılmadan yürüyebiliyorsunuz. Ayrıca tam taban üstünde yaklaşık 1,5 parmak kalınlığındaki deri kısımlar su koruması açısından oldukça yeterli. Tabanın o kadar üstüne çıkacak bir su derinliğinde koşmayacağınıza göre tabandan su alma ihtimaliniz sıfıra yakın. Ama üstteki petek yapı yoğun yağışta mutlaka su alacaktır.
Ayakkabılarımı hem İzmir hem de Ankara'da uzun yürüyüşlerde, bugün İzmir Kent Ormanı'nda da asfalttan toprak koşu pistine, hatta orman içinde outdoor araziye kadar her türlü parkurda denediğimden bu yazıyı gönül rahatlığıyla yazıyorum. Aslında yazıyı ayakkabıları ilk aldığımda yazacaktım ama koşu olayını da değişik parkurlarda görmeden objektif yazamayacağımı düşündüğümden biraz erteledim.
119 TL satış fiyatı benzerleriyle karşılaştırıldığında ucuz bile gelebilir. Sade tarzı herkese hitap etmese de ben özellikle rengarenk koşu ayakkabılarından ayrıldığı için seçtim. Bu sayede istediğim pantolon, kapri veya şortumun altına rahatlıkla giyebiliyorum. Eğer hafif, sade ve dayanıklı bir ayakkabı istiyorsanız siz de Adidas Jett M'e bir göz atın derim.
Uzun yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Eğer beğendiyseniz arkadaşlarınızla paylaşarak onların da okumasını sağlayabilirsiniz;)