3 Kasım 2012 Cumartesi

Tariş Kurutulmuş Domatesli Yeşil Zeytin

İyi geceler!
"Gece gece zeytini rüyanda mı gördün Umut?" derseniz yok aslında dolapta gördüm ve bloga yazacağım en kısa yazıyı yazmak aklıma geldi.


Beni tanıyanlar "Dediğimi ye. Yediğimi kesin ye!" lafımı çok iyi bilirler. İşte size yediğim, hem de bayılarak yediğim bir ürün. Tariş'in yıllar önce ilk aldığımızda biraz da burun bükerek "Bu neymiş ki lan?" dediğimiz o efsane kurutulmuş domatesli salamura yeşil zeytini.


Ömrünüzde bu kadar güzel yeşil zeytin yemediğinize iddiaya girebilirim. Yediğiniz bütün zeytinleri unutun! Sadece o kekikli yağına ekmek bansanız yine yeter. Alın. Yeyin. Afiyet olsun. :)

NOT: Beni iyi tanıyan dostlarım yarın ilk iş açık Tariş bulmaya çalışacaklar deyim, siz anlayın ;) Bu kıyağı da herkese yapmam! :)

1 Kasım 2012 Perşembe

Philips SensoTouch RQ1150 Traş Makinesi

Hehehe bu sefer kısa bir aradan sonra merhaba! :)

Bu ara çok çalışkan gördüm kendimi, hemen yeni yazıyı patlatıyorum. Bugün tanıtacağım ürün bir traş makinesi, Philips'in Cool Skin olarak çıkardığı o muhteşem serinin güncel modeli olan SensoTouch RQ1150 modeli.


Evet işte ürünümüz ve kutu içeriği. Kutudan traş makinesi, adaptör, aynı zamanda stand görevi gören bir şarj aleti, koruma kapağı, sakal bıyık düzeltmek için ayrı başlık ve ufak bir temizleme fırçası çıkıyor. Ürünün genel kalitesi güzel. Elinize aldığınızda hafif ama kaliteli olduğunu hemen anlayabiliyorsunuz. 


Ürünü tanıtmadan önce söylemem gereken bir şey var. Ürünü uzun süre kullanmadım. Hatta bir traş haricinde kullanmadım. Çünkü zaten ürün benim değil babamın:) Ve ben sakallarımın abuk subuk yönleri yüzünden ömrüm boyu traş makinesi kullanamadım. Bu konuya yazının sonunda ayrıntılı değineceğim. Ürünü uzun süre kullanmayı beklemeden yazmamınsa bir nedeni var; o da traş makinesinden alınacak performansın oldukça kişisel bir deneyim olduğu. Yani benim nefret ettiğim bir makine sizin sakallarınızı 40 yıllık damat traşı gibi kesiyor olabilir. Bu yüzden ben 10 yıl da kullansam size bir faydası olmayacaktır. 

Vakumlu stand sayesinde banyonuzda kolayca sabitleyebileceğiniz traş makineniz hem şık bir görünüm sergileyip hem de ufak tefek kazalardan korunmuş olacaktır. İlk Cool Skin traş makinesini bilenler muhteşem kılıfını hatırlayacaklardır. Bu üründe ne yazık ki böyle bir seyahat kılıfı bulunmamakta. Ön yüzde 3 tane led lamba var. Bunlardan üstteki seyahat kilidini gösteriyor. Peki seyahat veya çocuk kilidi nedir? Traş makinenizi kapatırken tuşa 3 sn basılı tutarsanız makineniz seyahat kilidine geçecektir. Yani traş makineniz bir sonraki başlatmada 3 sn basılı tutmadan açılmayacaktır. Bu aynı zamanda evinizde yaramaz minikler varsa onların da zarar görmelerini engelleyebilecek bir özellik. Alttakiler ise batarya durumunu ve şarj olma durumunu gösteriyorlar.


RQ1150'in en güzel taraflarından bir tanesi yeni elek sistemi. Bu sistemle eskiden tamamen şerit halinde olan elek yarıklarının bir kısmı nokta şeklinde deliklerle değiştirilmiş. Buna "kaldır ve kes" adını veren Philips artık daha da yakın traş yapabildiği iddiasında. Bu kısımla ilgili yorumu eski bir Philips kullanıcısı olan babamın traş deneyimlerini aldıktan sonra alta yorum kısmında yazacağım. Aynı zamanda eski makinelerdeki yüze oturma olayı bu makinede abartılmış, başlık adeta yüzünüze yapışıyor. çünkü artık resimde gördüğünüz Mercedes yıldızı gibi olan kısım haricinde, traş başlığı da tümden her yöne yatabiliyor. Hareket halindeki tırlara dikkatli baktıysanız tekerlerde ayrı süspansiyon, tırın kabin altında bundan bağımsız bir süspansiyon daha olduğunu fark etmişsinizdir. İşte burada da aynı mantık var, bu iki hareketin birleşmesi bütün yüz tiplerini pürüssüz traş edebilecek bir başlık yaratmış. Hemen belirteyim, ürün ıslak/kuru traşa uygun. Yani isterseniz yüzünüze köpük/jel de sürerek traş olabilir, makinenizi suyla yıkayabilirsiniz. Ürünün batarya kısmı su geçirmezdir. Makinenin içine su kaçmış gibi görünse de sorun olmayacaktır. Ama şunu da belirteyim ki eski Cool Skin'ler gibi dahili jel takabileceğiniz bir kısmı yok. 


İşte geldik benim traş makinelerinde kullandığım tek özelliğe:) Nedir bu peki? Tabi ki sakal bıyık düzeltme aparatı. Ben genelde sakallarım çok uzadığında bu parçayla traş olarak 2-3 günlük kirli sakal görüntüsünü yakalıyorum. Veya top salak vs bırakmışsanız makine başlığı yuvarlak olduğundan kenarlarını bu parça olmadan düzgün almanız imkansız. 

Ürün 1 saatte şarj oluyor ve bu şarjla 55 dakika çalışabiliyor. Özenilmiş bir traşın  bile en fazla 5 dakika süreceğini düşünürsek.en az 10-11 gün şarj derdiniz olmayacaktır. Aynı zamanda zaman sıkıntısı olanlar için 5 dakika şarj edildiğinde 1 traşlık bataryanız olduğunu hatırlatalım.

Philips bu adreste ürününü kaydettirene ekstra 1 yıl garanti sözü veriyor bilginize.


Şimdi gelelim yukarıdaki envantere sahipsek bu makineyi neden aldığımıza. Sol üstteki Cool Skin babamın eski makinesi, 10 yıldan fazla süredir kullanıyor, yaklaşık 3 yılda bir bıçaklarını yeniler. ama artık bıçaklarını bulamamaya başladı. Daha da kötüsü orijinal bıçakları için 160 TL istiyor oluşları. Yani neredeyse aynı ürünün sıfırının bedeli. Bizse bu makineyi webdenal.com'dan KDV dahil 191 TL gibi oldukça uygun bir fiyata aldık.(12 taksit fiyatı hem de) Altta duran Braun FreeGlider ise bir zamanlar benim bir hevesle aldığım ama sakallarımın geriye meyilli yönleri nedeniyle kullanamadığım ve babama bıraktığım makine. Ne yazık ki düz başlık babamın yüz tipine Philips kadar iyi oturmadığı için o da çok kullanmadı. Buradan Braun'un kötü olduğu gibi bir sonuç çıkmasın, dediğim gibi traş makinesi deneyimi dünyadaki en kişisel deneyimlerden birisidir. Bazı insanların yüz şekilleri ve sakal yönleri düz elekli makinelere uygunken, bazılarınınki Philips'in 3D dediği şekle daha uygundur. Eğer traş makinesi almaya karar verirseniz iyi araştırın, fiyatlar oldukça "oynak". "Aynı makineye 320 TL isteyen de var!" deyim, siz anlayın. :)


Ben nasıl mı traş oluyorum? Tabi ki Gillette Mach 3 ile. Bugüne kadar tek bıçaklı Permatik'ten Gillette'in Sensor Excel, Blue II, 2 bıçaklı kullan at, 3 bıçaklı kullan at, Mach 3, Mach 3 Turbo, Mach 3 Sensitive, 5 bıçaklı Fusion'ına, Derby ve Wilkonson'ın envayi çeşidine, Amway'in traş bıçaklarına kadar piyasadaki bütün traş bıçaklarını denedim. Sizi temin ederim ki en iyi traşı yapan ve özellikle belirtiyorum keskinliğini en uzun süre koruyan traş bıçağı Gillette Mach 3'ün normal siyah kenarlı, mavi kayganlaştırıcı bantlı halidir. Mach'ün Turbo vs versiyonları da dahil diğerlerinin hiç birinden ondaki pürüzsüz traşı ve uzun dayanımı alamadım. Aynı zamanda fotoğraftaki traş jelini de kullanmıyorum. Gördüğünüz o basit Arko Berber Sabununu fırçayla köpürterek kullanıyorum ki benim diyen jeli cebinden çıkarır. Aynı zamanda traşta fırça kullanmak hem yüzünüze masaj yapacak hem de kan dolaşımını hızlandırarak cildinize iyi gelecektir. 

Beni iyi tanıyanlar bilir ki sakal traşı olmaktan nefret eden birisi olarak çok bile yazdım! Ve Ali Desidero der ki: "Haydi hayırlı traşlar!" :)


28 Ekim 2012 Pazar

Woly Natürel Ayakkabı Boyası

Hepinize merhabalar,

Her yazımın başı uzun süredir yazamadığım için özür dilemekle geçtiğine göre çok ideal bir blog yazarı değilim  sanırım :) Çok uzun süredir yazmayı düşündüğüm ama atladığım bir kaç ürün birikti, tatilden istifade bunları paylaşayım dedim. 

Evet abilerim, ablalarım, deri ayakkabı giyen herkes, İngiltere Kralı, rahmetli başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Nadya Komanaçi, Fenerbahçeli Cemil! Hepsi şöhretlerini bu boyaya borçlular; Woly boya ve cilalar! :)


Biliyorsunuz haldır huldur ürün tanıtımına geçmek hiç tarzım değildir. Bu yüzden önce kısaca Woly markasını bir tanımamız gerekir diye düşünüyorum. 

Woly aslen 1861 yılına dayanan bir geçmişe sahip ama marka olarak Woly ismini kullanmaları 1931'de başlıyor. Bu yüzden ürünlerin üzerinde "Since 1861" yerine "Since 1931" yazısını görüyorsunuz. Woly ürünlerini ünlü Alman Melvo GmbH şirketi üretiyor. Melvo da aslen kurucu şirket olan Salamander altında kurulmuş bir alt şirkettir. Ve grup ayakkabı bakım ürünleri konusunda uzmandır. Woly sadece boya/cila satmaz, aynı zamanda kaliteli tabanlıklar, fırçalar, suya dayanım ürünleri gibi bir çok ürünü satmaktadır. İngilizce için orijinal siteye Türkçe için de yerli malı yurdun malı siteye bakarak marka ve ürünler hakkında daha çok bilgi edinebilirsiniz.


Gelelim bugün tanıtacağımız ürüne. Woly naturel ayakkabı boyasını uzun süredir kullanıyorum. Gerek iş icabı, gerekse günlük kullanımda deri ayakkabılar kullanıyoruz ve bunların düzenli periyotlarla bakım görmesi, kullanım ömürlerini oldukça uzatmakla beraber, güzel görünümlerini de uzun süre korumalarını sağlıyor. Ben ayakkabı ihtiyaçlarımı mümkün mertebe Derimod'dan gidermeye çalışıyorum. Her ürünü asıl işi o malı üretmek olan üreticiden almaktan yanayım. Yani bir Diesel veya CK ayakkabı bana bir şey ifade etmiyor. Derimod'dan aldığınız gerçek deri ürünleri bilirsiniz, renkleri biraz alacalıdır. Ve ürünü en güzel gösteren taraflarından birisi de bence bu sabit olmayan renkleri. Bu yüzden ben ayakkabılarımı boyamak yerine renksiz olan natürel boya ile korumayı seçiyorum. Bu sayede derinin orijinal rengi hiç bozulmuyor. 


Ürün fotoğraftan da görebileceğiniz üzere kahverengi veya siyah değil, beyaz. Ve sürdüğünüzde görüyorsunuz ki aslında renksiz. 50 ml olan boya cam bir kavanozda ve üstünde kendi süngeriyle geliyor. Ben uzun süre önce Flo'dan aldım, fiyatını da 6-7 TL gibi hatırlıyorum. Kaliteli ayakkabı mağazalarının coğunda bu ürünü bulabilirsiniz. Ben belirttiğim nedenlerden ötürü üstteki gibi renksiz, natürel olanı almanızı tavsiye ederim.


Kavanozun üstünde parlaklık, suya dayanım gibi özelliklerin hangisini ne kadar karşıladığı yazıyor. Siz de buradaki basit tablodan kullanım amacınıza uygun ürünü kolayca seçebilirsiniz. Natürel boya gördüğünüz gibi parlaklık konusunda ideal. Zaten ayakkabınızı hafif nemli bir bezle güzelce temizleyip biraz kuruttuktan sonra boyamayı yaparsanız, pırıl pırıl parladığını göreceksiniz. Bildiğiniz üzere deri, içi/üstü özel bir malzemeyle kaplanmadığı sürece su geçirir. Bu yüzden eğer aradığınız su geçirmezliği ise, sırf bunun için tasarlanmış ürünlere bakmanız gerekecektir. Çünkü bu boya bu konuda gelişme sağlasa da su geçirmezliğini garanti etmemektedir.


Onlarca lira vererek aldığınız ayakkabıları korumak ve güzel görünmelerini sağlamak işte bu kadar kolay. Ben genelde boyadıktan sonra parlatma için tekrar silmiyorum, çok parlak ayakkabıdan hoşlanmam ama aşağıda eklediğim videoda standart işlemi nasıl yapmanız gerektiğini anlatmakta. Ürünün kendi süngeri geldiği için ekstra bez kullanmanıza gerek yok. Unutmayın özellikle iş hayatında bakımsız görünen insanlar her zaman az değer ve kabul görürler ;)

İşte videomuz:


Not: En üstteki görsel Woly web sitesinden alınmıştır.

1 Mayıs 2012 Salı

Garanti Bankası Miles and Smiles Kredi Kartları

Hepinize iyi günler.

Daha önce Garanti Bankası'nın Türk Hava Yolları ile ortak kredi kartı olan Shop and Miles kredi kartlarını burada ayrıntılı olarak incelemiştim. Programın genel mantığını ve yapılan değişiklikleri anlayabilmeniz için ilk o yazıyı okumanızı tavsiye ederim. 31 Mart tarihinde Türk Hava Yolları'nın ihalesi sonuçlandı ve program ortaklığını 5 yıl daha Garanti Bankası aldı. Bir süredir Shop and Miles sitesinde 1 Mayıs 2012'den itibaren mil kazanım tablosunda değişiklikler olacağı bildirisi bulunmaktaydı ve bugün hem mil kazanım şekilleri, hem de kartların isimleri değiştirildi. 



Yeni Kartların adları Miles and Smiles Kredi kartı olarak değiştirildi. Bu zaten Türk Hava Yolları'nın sadakat programının resmi adıydı. Artık kredi kartlarının adı da bunu çağrıştıran değil, direkt aynısı olan şekle geldi. Yeni programı daha dumanı üzerindeyken sizin için hızlıca gözden geçirdim ve önemli olan değişiklikleri şimdi sizinle paylaşıyorum.:)


Yeni programda eskiden 1TL=1 mil, Gold Card'da Amex=+%15, Platinum & Privé cardlarda Amex=+%25 özelliği daha karmaşık hale getirilmiş. Tabloyu net görmek için görselin üzerine tıklayınız.

Burada benim dikkatimi en çok çeken noktalar şunlar:
Birincisi ve bence en önemlisi Garanti'nin mil kazanımının en yüksek olduğu Akaryakıt, market, Mobilya, Beyaz Eşya, Elektronik , İnternet ve mail order satışlarının millerini neredeyse %50'ye varan bir oranda düşürmesi.
İkincisi artık kartlardan kazanacağınız miller, THY statü durumunuza göre değişiyor. Yani THY Miles & Smiles kartınızın Classic olması durumunda Master Card'ınızla yapacağınız alışverişten 0,75 mil kazanacakken, kartınızın Classic Plus olması durumunda bu 0,94'e çıkıyor.
Üçüncüsü ise yeni programın tamamen American Express kartı yoğun kullandırmaya, haliyle kartın tek geçtiği yerler olan Garanti Poslarının, yani Garanti Program ortaklarının daha sık kullandırmaya yönelik, oldukça ince planlanmış bir mil kazanım programı olması.

Mevcut durumda mil kazanımında kar sağlamak için bence en az Platinum Card ve Miles and Smiles'da da Classic Plus seviyesinde olmak gerekiyor. Giyim, otel, restoran segmenti oldukça dar ve çok niş bir kitlenin yüksek mil kazanabileceği bir segment olduğundan mil kazanım şartlarında toptan bir kötüleşmeden bahsetmemiz yanlış olmaz. Artık otomatik ödemelerden, vergi ve ceza ödemelerinden mil kazanamayacağınızı da belirteyim. Program ayrıntıları için tıklayınız.


Kartların yeni finansal hizmetleri var. Bunlar arasında kartınızdan kredi çekmek, işleminizi taksitlendirmek gibi hizmetler var. Ayrıntılarına yukarıdaki linkten ulaşabilirsiniz.


Gelelim fasülyenin faydalarına. Benim tam Gold cardımın Amex'ini iptal ettirip Platinuma geçmeyi düşündüğüm bir dönemde değişen mil tablosu Amex'i iptal ettirmeyi oldukça mantıksız kılıyor. Mevcut durumda sadece Master Card'la yoluna devam edenler ilk durakta insinler daha iyi. :)

Bu arada bu kredi kartına sahip olduğunuz yıl başına 500 milin kartınıza hediye olarak yükleneceğini ve THY kanallı bilet alımlarında 1 TL=2 Mil olduğunu, isterseniz 3 taksit yaptırabileceğinizi de  müjdelemek isterim. :)

Ayrıca yazı yayınlandıktan sonra Cem Özkaynak'ın(@cemm) hatırlattığı bir ufak ayrıntıyı daha ekleyeyim istedim. Haziran 2012'den itibaren biriken milleri Miles And Smiles'da bir üst statüye geçmek için kullanabileceğiz.

Şuan kartların avantajlarından yararlanmak ve mil kazanımını sekteye uğratmamak için yapılması gereken şey en az Platinum card almak. Çünkü zaten sık seyahat ediyorsanız sadece Garantli Lounge kullanımı bile aradaki 50 TL farkı görmezden gelmek için yeterli. Bir de THY'de en az Classic Plus olur ve mümkün mertebe Amex Card ile alışverişlere devam ederseniz programdan efektif bir şekilde yararlanırsınız.


Son olarak Garanti Bankası'nın doğru kredi kartı kullanımıyla ilgili ipuçlarını içeren görseli ekleyerek yazımı bitiriyorum. Unutmayın kartlardan kazanılan mil, bonus gibi ödülleri kovalarken, bütçenizi geçmemek önemli. Hepinize iyi uçuşlar!

*Bütün görseller Miles and Smiles kredi kartları web sitesinden alınmıştır.

NOT: Gittikçe cimrileşen mil kazanımı yanında aynı kalan uçuş mil miktarları, kapatılan lounge'lar ve senelik 180 TL'ye çıkan "program ücreti" alınmasına rağmen hala alan vergisi, bilet vergisi gibi ücretler talep edilmesi gibi sebepler yüzünden Miles&Smiles Platinium kartlarımı iptal ettirmiş bulunuyorum. Yoluma daha avantajlı bulduğum Wings Black Card ile devam edeceğim.

22 Nisan 2012 Pazar

Türk Hava Yolları Boeing 777 300ER

Hepinize oldukça uzuuuun bir zamandan sonra tekrar merhaba. Bu yazıda Türk Hava Yolları'nın(@TK_TR) gözbebeği Boeing 777 300ER ile olan tesadüfi uçuşumu ve uçuş deneyimi paylaşmak istedim.



Hayat bazen çok garip şeyler sunabiliyor. Futbolu oldukça severim, sıkı bir Beşiktaş ve Real Madrid taraftarıyım. Beni yakından tanıyanlar havacılığa nasıl bir aşkla bağlı olduğumu da iyi bilirler. Bu sene başından beri cumartesi gecesi oynanacak Barcelona-Real Madrid maçını bekliyordum ki tatsız bir olay yüzünden apar topar İstanbul'a gitmem gerekti. Daha önce burada uzun uzadıya anlattığım Shop and  Miles kartımda birikmiş millerimle bilet almak istedim. Ama mille bilet alanlar iyi bilirler ki bu dönemlerde aynı güne ödül bilet kestirmek neredeyse imkansızdır. Neyse gidişte El Clasico'yu, dönüşte de Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlememeyi göze alarak aynı güne gidiş, ertesi güne dönüş yeri buldum ve benim oldukça can sıkıcı başlayan İstanbul maceram dönüşte değişik bir şekil almaya başladı.

Dönüşte online check-in için uçağı görüntülediğimde önce şaşırdım, 3 sıralı bir uçak gövdesi çıktı. Tam "ne alaka?" derken baktım ki uçak tipi Boeing 777 görünüyor. Bu modelin uzun menzilli uçuşlar için özel tasarlandığını bildiğimden şaşırdım. Bu derece büyük bir uçağa iç hatlarda denk geleceğim aklımın ucundan geçmezdi. Hele ki zoraki bir yolculuğun, istemeye istemeye aldığım dönüş saatinde, ödül biletle bu deneyimi yaşayacağım ise hiç ama hiç aklımdan geçmezdi. Uçuşa yaklaşık 45 dk kala check-in'imi yaptım ve havaalanına "ulen inşallah hata yoktur" diye diye gittim. Kapıdaki yer hizmetlerinde görevli kızımızın "iki yıldır bir kere bile görmek nasip olmamıştı, bugün 777 göreceğim" demesiyle uçağın tipi garanti oldu. Zaten uçak büyük olduğundan 1 saat kala yolcu taşımaya başlamışlardı. Ben de ilk giden gruptaydım.


Otobüsten indiğimizde bir İstanbul - İzmir uçuşunda bineceğimi zerre tahmin etmeyeceğim dev orada duruyordu. 777 oldukça heybetli bir uçak.


Türk Hava Yolları'nın sürekli reklamını yaptığı Star Alliance üyeliğiyle ilgisi var mı bilmiyorum ama uçağımızın adı "YILDIZ"dı. Ve ön kapı yerine orta kapıdan yolcu alımı yapıldı. Bu yüzden Business Koltukları görme şansım olmadı ne yazık ki.


Uçağın motorları şuan yeryüzündeki en güçlü  jet motorlar olan General Electric GE90-115B motorları ve oldukça heybetli bir görüntüleri var. 


Bu da uçak merdiveninden, tam karşıdan çekilmiş hali. Kelimenin tam anlamıyla "Motor budur abi." :)


Uçağın içine gelecek olursak oldukça modern bir tasarıma sahip. Tabi ki ödül biletim ekonomi sınıfında olduğundan 3+3+3'lü kabin kısmındaydım. Ama kabin kesinlikle dar değil, ekonomide bile koltuk kalitesi ve rahatlığı oldukça yüksek.






Uçak koltuklarındaki ekrana ve kumanda koluna gelecek olursak; oldukça güzel bir ekran ve ön tarafında menü tuşları, arka tarafında klavye ve oyun konsol tuşları, yan tarafında da ücretli uygulamalar için kredi kartı okuyucusu olan oldukça fonksiyonel bir kumandası var. Ekranda ister oyun oynayın, ister müzik dinleyin, ister film izleyin, ister telefon görüşmesi yapın. Tek sorun iç hat seferinde kulaklıkları dağıtmıyor oluşları.



Koltuk ceplerinde standart güvenlik kartı, SkyLife dergiisi ve ekranda izleyebileceğiniz filmlerin vs tanıtımı olan ekstra bir dergi daha bulunuyor. Filmler nispeten günceldi diyebilirim. Ama tabi ki vizyon filmlerini beklemeyin.





Kulaklıklar olmadığı için ben daha çok ekrandan izleyebileceğiniz kamera seçeneklerinden kalkışı, uçuşu ve inişi izleyerek geçirdim. Uçuş esnasında uçağın altındaki kamera sayesinde üstünden geçtiğiniz yerleri görebiliyorsunuz. Şansıma hiç bulut yoktu.


İkram olarak Türk Hava Yolları'nın standart iç hat ikramı veriliyor. Burada ekstra bir durum yok.

Sonuç olarak 777 oldukça güzel ve büyük bir uçak. Bu uçağa daha uzun menzilli bir uçuşta ve en az First Class'ta binmek isterdim. Ama ekonomi koltukları bile oldukça başarılıydı.

Oldukça talihsiz başlayan yol maceram, doğum günümde, çok uzun süredir binmeyi istediğim bir uçakla hem de ödül biletle yolculuk yaparak sonuçlandı. Bu ufak sürpriz ve hediye için teşekkür ederim Türk Hava Yolları, benim gibi bir havacılık tutkununa da böyle bir hediye yakışırdı! ;)

8 Ocak 2012 Pazar

Samsung HM1500 Kablolu Bluetooth Kulaklık

Uzun bir aradan sonra merhaba! 

Biliyorum bir süredir yazamıyorum, aslında gönlümden çok daha sık yazmak geçiyor ama olmuyor işte, bazen anca fırsat oluyor. Bu hafta sizlere Samsung HM1500 kablolu klipsli bluetooth kulaklığı tanıtacağım. Hemen "Ulen madem bluetooth kulaklık aldın, neden kablolu aldın?" dediğinizi duyar gibiyim. :) Ama bu da bir ihtiyaçtan ve şirketlerin bunu fark edip ürün çıkarmasından kaynaklanıyor.  Ayrıntısına ileride gireceğim.


Artık önceki yazılardan malumunuz olduğu üzere yeterince kullanmadığım ürünleri yazmıyorum ben. Yaklaşık 10 günlük kullanımla artısını eksisini belirlemiş durumdayım. Ürün yukarıdaki şekilde geliyor. Şık bir kutusu var. İçinden kulaklık, şarj aleti, kullanım kılavuzu ve kulakiçi kulaklık olduğundan değişik ebatlardaki lastik parçalar çıkıyor. Kullanma kılavuzu oldukça yeterli. Ürünün en güzel taraflarından bir tanesi aynı anda 2 telefonla birden eşleştirebilmeniz. Yani bir şirket bir de kendi hattı olanlar veya genel olarak iki hat kullananlar için biçilmiş kaftan.


İşte ben de yukarıda gördüğünüz gibi hem N900 hem de şirket hattımı taktığım emektar Samsung U600'üm ile aynı anda eşleştirdim kulaklığımı. Kulaklığın bir güzel tarafı da çağrı geldiğinde titriyor olması. Böylece diğer telefonlarınız sessizde veya bol bir cepte titreşimde bile olsa, çağrıları kaçırmıyorsunuz. İsterseniz bu özelliği devre dışı bırakabilirsiniz. Devre dışı bırakmak için arama düğmesine ve ses azaltma düğmesine aynı anda uzun basın. 

Kulaklığı iki telefonla eşleştirmek için:

-(Kullanım kılavuzunda biraz daha farklı anlatıyor ama bence böylesi daha kolay ve garantili)Birinci telefonun bluetooth'unu açın ve bulunabilir hale getirin. Kulaklığın açma tuşundan onun da bluetooth'unu açın. Telefonunuzu görüp bağlanmak isteyecektir. İlk sefere mahsus şifre sorabilir, sormayadabilir ama sorarsa "0000" şifresini girin. Şimdi birinci telefonumuzla kulaklığımızı eşleştirdik. İkisinin de bluetoothunu kapatın. Sonra aynı işlemi ikinci telefon için yapın ve iki telefonun bluetoothu açıkken kulaklığınkini bir kere kapatıp açın. Şimdi sırayla iki telefonunuza da bağlanmak isteyecek, ikisini de kabul ettiniz mi, en kısa yoldan iki telefonu da bağlamış olursunuz. Eğer ilk açtığınızda telefonunuzu görmezse, konuşma tuşuna bir kere basın ki arasın. ;)


Kulaklığın bir yanında ses açma kapama tuşları, diğer yanında açma kapama tuşu, üstünde ise kırmızı çizgi şeklindeki cevap verme/kapama tuşu bulunmakta. Kulaklığınızın arama yapma, reddetme, sesle arama yapmak, görüşme esnasında mikrofonu kapatma, gelen ikinci aramayı cevaplama gibi özellikleri var şimdi gelin bunları nasıl yapacağınızı anlatalım.

-Arama yapmak için kırmızı tuşa bir kere basın, son aranan numarayı arayacaktır. İkinci telefonun son numarasını aramak için arama tuşuna iki kere basın.

-Görüşme yaparken aramayı bitirmek için yine aynı tuşa basın.

-Aramayı reddetmek için çağrı gelirken aynı tuşa uzun basın.

-Sesle arama yapmak için arama tuşuna uzun basın ve aramak istediğiniz kişinin adını söyleyin.

-Görüşme sırasında mikrofonu kapatmak için ses açma ve azaltma tuşuna uzun basın. Tekrar mikrofonu açmak için yine aynı tuşlardan birisine uzun basın.

-Geçerli aramayı beklemeye almak için konuşma düğmesine uzun basın.

-İkinci bir aramayı cevaplamak için arama bekletme sesini duyduğunuzda ilk aramayı bitirip ikinci yanıtlamak için arama tuşuna kısa basın. İlk aramayı beklemede bırakıp ikinci aramayı cevaplamak için arama düğmesine uzun basın. Aynı anda iki telefon bağlıysa, tek hattan gelen iki çağrıya cevap veremezsiniz.

-Geçerli arama ile bekletilen arama arasında geçiş yapmak için arama tuşuna uzun basın.

Sanıyorum bu kadar özellik yeter de artar bile. Ben hepsini anlattım, kullanıp kullanmamak size kalmış:)


Kulaklığımız üst tarafındaki kapağın açılması ortaya çıkan kısımdan şarj oluyor. Kulaklığın şarjı oldukça uzun süre gidiyor. Bluetooth 2.1 olan kulaklığın kağıt üstündeki kullanım değerleri ise 6 saat konuşma ve 250 saat bekleme olarak verilmiş. Samsung yazısıyla arama tuşu arasındaki ufak lamba mavi yanıp sönüyorsa şarjınız %80-100 arası, eflatun yanıp sönüyorsa %20-80 arası, kırmızı yanıp sönüyorsa %20'den az demektir. Zaten uyarı veriyor ama görüşme esnasında şarjınız biterse otomatik olarak çağrıyı telefon hoparlörüne atıyor.

Gelelim benim değerlendirmeme. Ben kulaklığı 49 liraya Hepsiburada.com'dan aldım. Neden kablolu bir bluetooth kulaklık seçtiğime gelecek olursak; Robocop gibi sürekli kulağımda kulaklıkla takılmaktan hoşlanmıyorum. Kablolu kulaklar da sağa sola dolanmaya, takılmaya oldukça meyilli olduklarından gün içi koşturmacalarda yeterince kullanışlı değiller. Benim gibi gün için bolca trafikte oluyorsanız zaten bir kulaklık almanız şart. İşte bu ihtiyaçların hepsini birleştirince ortaya, bluetooth ama kısa kablosu ve klipsi sayesinde istemediğiniz zamanlarda gömleğiniz cebinde takılı durabilecek, istediğinizde hemen kulaklığı takabileceğiniz bir model olarak Samsung HM1500 çıkıyor. Kulaklığın bir tane olumsuz özelliği var. O da özellikle üzerinde ceket varsa gömlek cebinizde takılı kulaklığın kırmızı tuşunun siz farkında olmadan son numarayı çok kolay arayabiliyor olması. Onun dışında 10 numara 5 yıldız diyorum:)